"Muş AgroPark" Projesi Nedir

Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, TRT Erzurum Radyosu canlı yayınına konuk olarak 5 Aralık’ta üniversitemiz ve DAKA arasında imzalanan sözleşme ile ilk adımı atılan “Muş AgroPark Projesi” hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Muş Ovası’nın mevcut kapasiteden daha fazla yararlanmak adına ortak çalışmalar yürütülmesi hedeflenen projeyle ilgili ayrıntılı bilgiler veren Rektör Polat’ın konuşmasından satır başlıkları şu şekilde:

“Önde gelen üniversiteleri örnek aldık”

“Muş Alparslan Üniversitesi, 2007’de kuruluş aşamasındaki temel hedefleri ve amaçları doğrultusunda çalışmalar yürüten ve gelişmekte olan bir üniversite. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirleriyle 2015’ten beri rektörlük görevimi yürütüyorum. Göreve geldiğim günden bu güne kadar sürekli olarak Muş’un potansiyelini ortaya çıkarabilecek çalışmalar ve projeler yürüttük. Bu anlamda üniversitemizin en büyük kazanımlarından biri yakın zamanda eğitim-öğretim faaliyetlerine başladığımız Uygulamalı Bilimler Fakültesi oldu.

Bu fakülteyi kurarken tarımsal kalkınmayı sağlayabilecek çalışmalar yapmak amacını taşıdık. Bu anlamda dünyada bitkisel ve hayvansal üretim gibi alanlarda önde gelen, teorik çalışmaların yanı sıra uygulamalı çalışmalar üzerine de yoğunlaşan ve bir tarım üniversitesi olan ‘Hollanda Wageningen Üniversitesi’ni örnek aldık. Akademik kadromuzu kısa bir sürede tamamlayarak Muş’un ihtiyaçlarına yönelik tarımsal çalışmalar üzerine projeler geliştirme başladık.”

“Hayvanlılık Sahasında Pilot Devlet Üniversitesi” vurgusu

“Doğrusu ‘Muş AgroPark’ projesi tarım alanındaki bütüncül çalışmalarımızın önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. Üniversitemiz 2018’de ‘Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı’ kapsamında ‘Hayvancılık Sahasında Pilot Devlet Üniversitesi’ seçildi. Proje ile ilgili en hayati adımımızı ilk olarak o zaman attık.

Pilot üniversite seçildiğimiz zaman 5 yıllık bir süreçte faaliyetlerini sürdürecek ‘Hayvan Yetiştiricilerinin Mesleki Yeterliliklerini Artırmak’, yetiştirici örgütü aracılığıyla ‘Soğuk Zincirde Soğuk Sütün Toplanması ve Pazarlanması’ ve ‘Yem Bitkisi Üretimi ve Pazarlanması’, ‘Hayvansal Üretime Dayalı Sanayinin Teşvik Edilmesi’ gibi 4 temel ayaktan oluşan bir proje geliştirmiştik. ‘AgroPark Projesi’ de bu ayakların bir kısmına yaslanıyor. Bu projeyi hayata geçirdikten sonra Türkiye’de hatta belki de dünyada bir ilk olacak ‘Muş AgroPark Projesi’ hakkında çalışmalara başladık.”

“Uluslararası düzeyde sahiplenilmesini istiyoruz”

“Projenin fizibilite aşamasına gelmesi noktasında desteğini esirgemeyen DAKA’ya teşekkürlerimi iletiyorum. 3-5 ay içerisinde fizibilite aşamasını tamamlayacağız inşallah. Projenin yerel, hatta ulusal ölçekte destek almasından ziyade Avrupa Birliği ya da Birleşmiş Milletler fonlarıyla desteklenerek uluslararası düzeyde sahiplenilmesini istiyoruz. Çünkü yabancı yatırımcıları bölgemize çekme gayretiyle hareket ediyoruz.”

İlk adım

“AgroPark Projesi, Türkiye’deki bazı üniversitelerde yer alan ve üreticiyle tüketiciyi direkt olarak birbirine bağlayan ‘Teknokent’ mantığıyla tasarlandı. Adından da anlaşılacağı gibi tarıma dayalı bir park projesi. Bu anlamda projenin 5 temel ayağı var. Bunlardan ilki ‘Bitkisel ve Hayvansal Üretim ve Araştırma Laboratuarları’nın kurulması. Parkın en önemli adımı olan bu süreçle birlikle küçükbaş, büyükbaş ve kümes hayvanı sayısında Türkiye’de ilk 10’da yer alan Muş’ta ürünlerin kalite kontrolü, muhafazası, pazarlanması gibi konularda çalışmalar gerçekleştirilecek.”

“Etik standartlar doğrultusunda yürütülecek”

“2.adım ‘Deney Hayvanları Ünitesi’nin kurulması olacak. Deney ünitesi ile hayvan ırklarının korunması, ıslah edilmesi, bölgeye uyumlu hale getirilmesi ve üst düzeyde verimliliğin sağlanmasını amaçlıyoruz. Buradaki çalışmalar etik standartlar doğrultusunda yürütülecek ve aslında bu standartlar bölgedeki diğer çalışmalar için de örnek olacak.”

“Muş denilince kalite akla gelsin”

“Projenin 3. adımı ‘Tarımsal Alet ve Makine Parkı’ alanında yürütülecek çalışmalardan ibaret olacak. Tarım sektöründe çalışan üreticilerin ve çeşitli işletmelerin ihtiyacı olan yeni tarım aletlerini üretmek ve yaygınlaştırmak adına çalışmalar yürüteceğiz. Şu anda Bulanık ve Malazgirt’te tarım makineleri imalatında ciddi adımlar atılmış durumda.

Bu ürünler Gaziantep, Konya, Karaman gibi şehirlerde çeşitli marka adları altında pazarlanıyor. Ancak ürünleri Muş’ta pazarlamaya çalıştığınızda çeşitli sorunlar yaşayabiliyoruz. Projemizin bu adımı ile Muş denilince tarımda kalitenin, ileri teknolojinin konuşulduğu bir il akla gelsin istiyoruz. Bu kadar değerli bir ilin ve bölgenin bu ilgiyi fazlasıyla hak ettiğini düşünüyoruz.”

“Sadece Muş’a hitap etmeyi düşünmüyoruz”

“Muş AgroPark projesinin 4. adımı ‘Tarımsal Ürünlerin Ambalajlanması, Paketlenmesi ve Depolanması Ünitesi’nin kurulmasıdır. Bu üniteyi planlarken sadece Muş’u değil Türkiye’yi ve Doğu Anadolu Bölgesi’ni düşündük. Muş, Erzurum, Elazığ, Diyarbakır ve Van gibi gelişmiş şehirlere 200-250 km mesafede bulunuyor. Bu şehirlere ulaşım sıkıntısı olmadan duble yollarla bağlanıyor. Karayolunun yanı sıra demiryolu ulaşımı imkânına da sahibiz.

Muş, aynı zamanda Ankara, İstanbul, Bursa gibi illere günü birlik seferlerin düzenlendiği, Türkiye’nin en büyük pist uzunluğuna sahip ‘Sultan Alparslan Havalimanı’nı barındırıyor. Bu imkânları kullanarak başta çevre iller olmak üzere Gürcistan, Irak, İran gibi kalabalık nüfusa sahip ve tarım olarak bizden geride bulunan ülkelere yönelik ticaret hacmini artırabiliriz. Bu aşamada hem iç hem dış pazara ihraç noktasında ürünlerin ambalajlanması, paketlenmesi ve depolanması süreçleri pazara hâkim olmanın en önemli argümanlarını oluşturuyor.”

“Sosyo-kültürel faktörler göz önüne alınacak”

“Projenin 5. ve son adımı ise ‘Pazar Araştırması’ ile ‘Pazarlama ve Satış Birimi’nin kurulması olacak. Araştırma ve satış birimiyle yerli ve yabancı pazarlara yönelik faaliyetler yürütülecek. Bu süreç, saf bir tarımsal faaliyetten ibaret olmayıp bölgelerin ve ülkelerin demografik durumu, politik ortamı, pazara girebilirlik durumu gibi sosyo-kültürel faktörler göz önüne alınarak yürütülecek. Bölgemizdeki ülkelerle ‘tarımsal arayüz’ kullanılarak ilişkiler geliştirilecek.

“Türkiye’de ilk sırada yer alıyor”

“Esasen projenin en önemli kazanımlarından biri Muş’u, bu adımla yerel ürünlerin korunmasında ve pazarının belirlenmesinde bir merkez haline getirmektir. Muş, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2016 yılı verilerine göre organik tarım ürünleri üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer alıyor.

Ne yazık ki bu özelliğini ürün bazında hak ettiği değerde pazarladığını söyleyemeyiz. İleri teknolojiyi kullanan tesislerle ve modern pazarlama yöntemleriyle Muş’un tarımsal ürünlerini en kârlı biçimde satmayı düşünüyoruz. Üniversitemiz bu süreçlerin tümünde özel sektörün AR-GE, danışmanlık ve eğitim taleplerine güçlü biçimde cevap verecektir.” şeklinde açıklamalarda bulundu.