Gaün'de Dev Dünya Göç ve Mülteci Kongresi

 Türkiye’nin sıcak gündemi Suriye konusunda, bu ülkede iç savaşın başlamasının ardından birçok önemli etkinliğe ev sahipliği yapan Gaziantep Üniversitesi’nde “Dünya Göç ve Mülteci Kongresi” başladı

Gaün'de Dev Dünya Göç ve Mülteci Kongresi
14 Ekim 2019 - 12:51

 Türkiye’nin sıcak gündemi Suriye konusunda, bu ülkede iç savaşın başlamasının ardından birçok önemli etkinliğe ev sahipliği yapan Gaziantep Üniversitesi’nde “Dünya Göç ve Mülteci Kongresi” başladı.


Amerika, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden 260 konuşmacının katıldığı, 14-17 Ekim 2019 arasında GAÜN Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde düzenlenen oturumlarda mülteciler konusunda Gaziantep’i ve Türkiye’yi bir model olarak dünyaya tanıtmak hedefleniyor. Kongrede konuşan Gaziantep Valisi Davut Gül, bazı güçlerin sınırımızda devletçikler kurmaya çalıştığına işaret ederek, “Türkiye Cumhuriyeti meselelere insani boyutta bakar ama ülkesinin güvenliği kırmızı çizgisidir” dedi.



ÜNİVERSİTE OLARAK İYİ BİR SINAV VERDİK


Kongrenin açılışında konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, dünya hızla değişerek, dönüştüğünü, bir taraftan bilgileri biriktirirken, diğer taraftan lokal hakimiyet alanlarının oluşturulduğunu; bir taraftan bilim gelişirken diğer taraftan maalesef etik, ahlak ve vicdanın yok olduğunu belirtti. Prof. Dr. Gür, “İşte böyle bir dünyada yaşıyoruz. Dünyamız büyük bir göç ve mülteci sınavı veriyor. İnanıyorum ki, bu sınavdan başta Türkiye olmak üzere Gaziantep şehrimiz ve üniversitemiz ciddi bir sınav vermiştir ve bu sınavda en başarılı geçen kurum ve kuruluşların başında gelmektedir. Bunu da iftiharla belirtmek istiyorum” diye konuştu.

SURİYELİLER KARDEŞİMİZ VE MİSAFİRLERİMİZDİR


Göçü bir travma olarak değil, aynı zamanda birlikte koordine edilecek gelecekte ortak imar edilecek bir gelişme olarak gördüklerini kaydeden Prof. Dr. Gür konuşmasında şunları söyledi: “Göçü sadece problem olarak görürsek ‘Bu problemi kökünden yok edelim ve göçmenleri kökten hallederim’ deriz. Böyle bir yargı zaten olamaz, mümkün de değil. İyi koordine edildiği takdirde dünyada ciddi gelişmeler kaydedilir ve gelişmiş ülkeler sınıfına çıkabilirler.

Biz de bu yüzden Suriye meselesine baktığımızda bize misafir gelen kardeşlerimizi her zaman gelecekte birlikte Orta Doğu’yu ve dünyayı inşa edecek kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Kongremizin ana başlığı; Dünya Göç ve Mülteci Kongresi. Bu literatürde böyle yer aldığı için özellikle koyduk çünkü dünyanın algısı bu. Ancak Suriye özelinde şunu belirtmek isterim onlar mülteci değiller, Suriyeliler bizim kardeşimiz ve misafirlerimizdirler. Biz böyle görüyoruz. O yüzden de onlara davranış ve tutumumuz, onlarla ilişkilerimiz misafire nasıl davranıyorsak öyledir. “

KIRMIZI ÇİZGİMİZ, GÜVENLİĞİMİZ


Türkiye Cumhuriyeti’nin göç politikalarına hiçbir zaman etnik pencereden bakmadığını vurgulayan Gaziantep Valisi Davut Gül ise, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 500 yıl önce Yahudilerle ilgili meselede, Bulgaristan’dan gelen Türklerle, Kuzey Irak’tan gelen Kürtlerle ilgili şimdi Türkiye’ye Suriye’den gelen kişilere ‘Sen Türkmen’sin, sen Kürt’sün, sen Arap’sın’ diye bakmadan mazlum olarak kabul eden bir anlayışı var” dedi.

Kongreye akademik dünyadan, dünyanın çeşitli yerlerinden bilim adamlarının geldiğini hatırlatan Vali Gül akademisyenlere seslenerek şunları söyledi: “Sizlerden beklentimiz; meseleleri doğru tespit etmeniz. Ülkenizdeki, sokaktaki herhangi bir vatandaşın bakış açısıyla sizlerin tarihe düştüğünüz notlar aynı olmaması lazım. Türkiye meselelere etnik pencerede bakmazken, tamamen insani boyutta bakarken bunun hakkını sizin vermeniz lazım. Genelde Türkiye’ye yapılan şey şu; teşekkür ederiz, tebrik ederiz, Türkiye’nin yaptığı göç politikası çok iyi. Ama bunu yaparken biz evet insani boyutta yapmamız gerekenleri yaparken başka ülkeler bu karışıklıktan istifade ederek, bizi ve bölgenin güvenliğini ilgilendiren küçük devletçikler kurmakla uğraşıyor. İnsanlar zulüm altında inlerken, biz bu insanlara elimizi uzatırken birileri sınırımızın hemen yanında devletçikler kurma derdinde.  Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti meselelere insani boyutta bakıp ama mesele kendi güvenliği olduğu zaman kırmızı çizgileri var.”

GÖÇ BİR SONUÇTUR


Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, çok önemli bir zaman diliminden geçtiğimizi, dünyanın 4. Buhran dönemini yaşadığını ifade ederek , “Bütün herkes göç yönetimi için ne yapalım derken, bugün bu bilim çatısı altında bu önemli konuda dünyanın en büyük sorununa, çare bulmak, ilaç olmak için bir araya geldiniz. Göç bir sonuçtur. Eğer koruyucu önleyici tedbir almazsanız eğer dünyadaki adalet sistemini yerine getirmezseniz bu tarih boyunca devam etmiştir ve edecektir” dedi. Göçün insani, siyasi olduğu kadar ekonomik olarak da en büyük zorluklardan birisi olduğunu söyleyen Başkan Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir çocuk beş yaşına gelmeden temiz su bulmadığı için binlerce çocuk ölüyorsa eğer bu göç devam edecektir.

Zengin ve fakir arasındaki bu makas devam ettiği sürece göç devam edecektir. Adalet en önemli meseledir ve hala dünyanın adalete ihtiyacı vardır. İkinci en büyük sorunumuz da empatidir. Göç eden bir bebeğin, bir Aylan yavruyu, bir Ümran yavruyu kendi bebeğimiz, torunumuz, evladımız yerine koymuyorsak, bu meseleyi insani ve vicdani olarak çözemeyiz. O yüzden dünya büyük bir sınavdan geçiyor. Yaşatanlar ve öldürenler, iyiler ve kötüler. Aslında bu coğrafya ve bu ülke bu işi şu anda yapmıyor. Medeniyetimiz bize bunu zaten talimat olarak veriyor. Bu bir duruştur, bu vicdani duruş devam edecektir.”

İNSANLIK ADINA YARDIM EDELİM


Kongre ortaklarından Uluslararası Tıbbi Bakım ve Yardım Organizasyonları Birliği Başkanı Hüssam Al Fakir, Suriyeli mültecilerin istatistiklerden, sayılardan ibaret olmadığını söyledi. Al Fakir, “Mültecilerin hepsi insandır ve hepsi kendi kişisel hikâyesiyle ülkelerinden geldi. Bazıları annesini ya da babasını kaybetmiş bir çocuk, ya da çocuklarını kaybetmiş anneler, babalar mülteci olarak ülkelerinden geldi. Her birisinin arkasında farklı bir hikâyeleri var. Bizler onların bu üzücü hikâyelerini değiştirebilir ve insanlık adına yardımcı olabiliriz” dedi.

TÜRKİYE MÜLTECİLERİN İLK MEMLEKETİDİR


Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Jean Marie Garelli, hem insanlık, hem de sosyo-ekonomik perspektiften bakıldığı zaman mültecilere verilen desteklerin ne kadar fazla olduğunun görüldüğünü belirterek, şunları söyledi: “İnsanların yerinden edilmesiyle ilgili yapılan çalışmaları ve uluslararası düzeyde sorunlara yönelik bir organizasyonu düzenlemek çok büyük bir başarıdır. Türkiye mültecilerin ilk memleketidir. Türkiye gerek mültecilerin gerekse sığınma talebinde bulunan kişilerin problemlerinin çözülmesi noktasında büyük hizmetler vermektedir. Mültecilerin de gösterdiği dirençle birlikte güzel çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye’de mültecilerin kültürleri, kamu hizmetlerinden yararlanmaları, eğitim, sağlık gibi hizmetlerden yararlanmakta, kendilerini geliştirmeleri ve Türkiye’nin ekonomik olarak büyümesine katkıda bulunmaları, iş pazarında yer almaları çok önemlidir.”

GAZİANTEP VE GAÜN’E TEŞEKKÜR EDERİM


Kongre Başkanı ve Merkezi ABD’de bulunan Global Sağlık Araştırma ve Çözümleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Adnan Hammad da, bu çok önemli kongreye ev sahipliği yapığı için Gaziantep Üniversitesi ve Gaziantep şehrine minnettar olduklarını belirterek, “Bizler ABD’den Kanada’ya Avrupa’dan Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan 23 ülkedeki, 103 üniversiteden, 260 bilim adamı bu kongre merkezinde bir araya geldik. Konuşmacılarımızın büyük çoğunluğu Küresel Halk Sağlığı, Göç ve Mülteciler, bunları ilgilendiren Finansal Konularda uzman kişilerdir” dedi.

Kongrenin, bilim, Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep şehri ve buraya araştırma sonuçlarını aktarmaya ve dünyanın birçok yerindeki meslektaşlarıyla yaptıkları çalışmalara dair bilgi ve tecrübelerini sunmaya gelen birçok bilim adamı için bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Hammad, daha sonra şunları söyledi: “Bu kongrenin beklenen çıktıları hususunda çok mutlu ve hevesliyiz. Çünkü, bu kongrenin çıktıları, dünya çapında araştırma merkezleri, STK’lar ve hükümetler için bu bulgu ve önerilere yönelik politikalar geliştirmeleri açısından önemli stratejiler teşkil etmektedir. Göçmen ve mültecilerin karşılaştıkları sorunların tanımlanmasında daha üretken ve insani programlar oluşturulmasını umut ediyoruz.”

İŞBİRLİĞİ OLMADAN SORUN ÇÖZÜLEMEZ


Dünya Mülteci ve Göç Kongresi’nin önemli bir temasının da işbirliği olduğunu, işbirliği olmadan göçmen ve mültecilerin hükümet ve STK’lardan yeterli desteği alamayacakları görüşünü vurgulayan Prof. Dr. Hammad sözlerini şöyle devam ettirdi: “Böylelikle, göçmen ve mültecilerin karşılaştıkları sorunların tanımlanmasında daha üretken olabilirler. 260 bilim adamının katıldığı bu kongrenin başkanlığını temsil ederek, savaştan nefret ettiğimizi, ülkeler arası sınırlara inanmadığımızı, pasaport ve vizelere inanmadığımızı bildirmek istiyorum. Bu bölge binlerce yıldır barış ve gelişmişliğin merkezi olmuştur.

Bu bölge Müslümanlık, Hristiyanlık ve Yahudiliğin merkezi olmuştur. Bu bölge sadece bölgede yaşayanlar için değil, aynı zamanda bilimin kendisi için de bilimin yayılma merkezi olmuştur. Bizim bilimimiz, tıbbımız, matematiğimiz, kimyamız Avrupa’ya taşınmış ve 17.yüzyıla kadar Avrupa’da öğretilmiştir. Burası bizim bölgemiz. Bizim bölgemiz güzel, zengin ve birçok farklılığı içinde barındıran bir bölgedir. Bu zenginlik ve çeşitlilikle geleceğe iyi şeyler hazırlayacağımıza inanıyorum.”

260 BİLDİRİ SUNULACAK


Gaziantep Üniversitesi Göç Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Nuri Gültekin ise kongrenin açılış konuşmasında, Suriye’deki savaşla beraber daha çok farklı açılardan görülmeye, ele alınmaya başlayan mültecilik, göç veya yerinden edilmiş insanlar meselesinin sadece siyaset üreten ve uygulayanların değil, bilgi üretenlerin ve öğretenlerin de ezberlerini bozmaya devam ettiğini söyledi. Prof. Dr. Gültekin, “Artık neredeyse bütün dünyada sürekli hareket halinde ya da harekete hazır on milyonlarca insan bulunuyor.

Türkiye, Anadolu ve Ortadoğu, bu insan hareketliliğinin, göçün, savaşların, şiddetin, zorla yerinden etmelerin, yerleşmelerin, sürgünlerin, mülteciliğin her dönemde damgasını vurduğu beşeri bir coğrafya. Dört gün sürecek kongrede, sosyo-kültürel ve sağlık ana başlıkları altında dünyanın dört bir yayındaki 23 ülkeden, 103 farklı üniversiteden, ulusal ve uluslararası kuruluşlardan, STK’lardan 60 değişik oturumda 260 bildiril sunulacak” şeklinde konuştu.

GENİŞ KATILIM


Gaziantep Milletvekilleri Mehmet Erdoğan, Abdullah Nejat Koçer, Ali Muhittin Taşdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen, J. Kıdemli Alb. Hüseyin Bekmez, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Mehmet Turgut, Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Mazhar Bağlı, Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Adnan Keçeci, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Ticaret Odası Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım, Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, GAÜN Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Metin Bedir, Prof. Dr. Şehmus Demir, Prof. Dr. M. Avni Gökalp, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Süleyman Ganidağlı, Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, Genel Sekreter Doç. Dr. Ayhan Doğan, Fakülte Dekanları, Yüksekokul Müdürleri ile Genel Sekreter Yardımcıları Mehmet Ali Eminoğlu, Nuh Okumuş, il protokol temsilcileri ve kongre için gelen çok sayıda akademisyen katıldı.

Açılış konuşmaları sonrasında Reyhan Atasü Topçuoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı oturuma Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dawn Chatty, Sabancı Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Fuat Keyman, İstanbul Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ayhan Kaya ve Trent Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Feyzi Baban panelist olarak katıldı.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum